DİSİPLİN HUKUKU Hazırlayan: Av. Ahmet HÜR
(Muğla Barosu Disiplin Kurulu Üyesi)
Avukatlık mesleği kutsal bir meslektir. Şunu biliniz ki, başınıza çok kötü bir olay gelmiş olabilir ya da delillerin genel olarak aleyhinizde olduğu bir iftiraya uğramış olabilirsiniz. Biliniz ki, böyle bir durumda yanınızda sadece 2 kişi vardır. Birisi annenizdir. Çünkü anneniz, siz ne yaparsanız yapın, çocuğunun kötü bir şey yaptığına inanmaz. Diğeri de avukatınızdır.
İşte mesleğimizi kutsal olarak görmemiz bundandır. Dolayısıyla, biz avukatlar müvekkillerimizin canı, namusu ve mal varlıkları üzerinde söz sahibi olma ve bu alanlardaki tasarruflarını özenli, dürüst, doğru ve onur içinde yapma yükümlülüğündeyiz.
Bize verilen vekillik görevini, aldığımız işin kapsamına ve önemine uygun olarak GÜVEN verecek şekilde kullanmamız gerekir.
Unutmamalıyız ki, müvekkilimizde bu güven duygusunu incitirsek, toplumun avukatlara olan güvenini yitirmesine katkı sunmuş oluruz.
Bu söylenenler sadece söz olarak söylenmesinin yanında, yaptığımız işin yükümlülükleri ve güven duygusunun yitirilmesine neden olan davranışların sonucunun bir anlamda güvencesi biz avukatların ceza tehdidi altında olmasıdır.
Muğla Barosu Disiplin Kurulu diğer tüm disiplin kurulları gibi, bu sorumluluğun bilincinde, özenli ve adil kararları ile başta avukat meslektaşlarımız olmak üzere topluma da hak ve sorumluluklarının sınırlarını çizmekte, onlara yol göstermektedir.
Bu sorumluluk disiplin kurullarının büyük önem taşıdığının göstergesidir. Hele hele son yıllarda mesleğimize yönelik içerden ve dışardan gelen saldırılarla bir kat daha fazla öneme sahip olmaktadır.
Disiplin kovuşturması tarafları tatmin amacına yönelik olmayıp, kamu hizmeti niteliğinde serbest bir meslek olan avukatlığın genel etik değerlerini korumaya yöneliktir.
Sonuç olarak, yılların birikimine sahip avukatlık mesleğinin hukuka uygun icrası, mesleğimizin toplum içindeki itibarının artması, meslek kurallarımızın bilinmesi ve doğru uygulanmasını gerektirmektedir.
DİSİPLİN SUÇLARI VE CEZALARI
Avukatlık Yasası Madde 134: Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.
Burada önemli nokta, şikayetten vazgeçme ya da ceza yargılamasında beraat etmenin disiplin cezası yönünden bir değer taşımamasıdır. Eylem veya davranışları ile Avukatlık yasası veya meslek kurallarına aykırı davranan avukat bu madde kapsamında disiplin cezası ile karşı karşıya kalacaktır.
Disiplin cezaları Av.Y. 135. maddesinde uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma olarak belirtilmiştir.
UYARMA CEZASI: Bu ceza, avukatın mesleğini yaparken daha dikkatli davranması konusunda kendisine yapılmış bir ihtardır. Sicilinde son 5 yılda bir ceza bulunmayan avukata daha ağır bir ceza gerektirmeyecek bir suç ise ilk ceza olarak uygulanır. En hafif cezadır.
KINAMA CEZASI: Bu ceza, avukata kusurlu davrandığının bildirilmesidir. Ayrıca son 5 yılda kesinleşmiş uyarma cezası olan avukata bir üst ceza olarak uygulanır.
Avukatlık Yasasının 6. kısmında yer alan avukatın hak ve ödevleri başlıklı kısımda belirtilen eylem ve davranışlara aykırılık halinde uyarma cezası yerine doğrudan kınama cezası verileceği de unutulmamalıdır.
Dolayısıyla, avukat üzerine aldığı işi özen, doğruluk ve onur içinde yapmaması doğrudan kınama cezasını gerektirir.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi ile TBB meslek kurallarının 2.-3. ve 4. maddesi mesleğin saygınlığını korumayı amaçlayan maddelerdir.
PARA CEZASI: Avukatlık yasasının 158. maddesinde öngörülen avukatlık onurunu, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamaya aykırı davranışta bulunan avukata eylem ve davranışının ağırlığını, ortaya çıkan zararın giderilmemiş olması da göz önüne alınarak disiplin kurulunca direk olarak verilebilir. Bunun dışında son 5 yılda kesinleşmiş kınama cezası olan avukata bir üst ceza olarak uygulanır. Bu para cezası yasanın öngördüğü usuller çerçevesinde verilir.
İŞTEN ÇIKARMA: Avukatın üç aydan az, üç yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetinin yasaklanması anlamındadır. Son 5 yıl içinde para cezası almış olan bir avukat disiplin cezasını gerektiren bir davranışı tekrarlarsa, bu durumda işten geçici olarak çıkarma cezası uygulanır. Yine son 5 yıl içinde kınama cezası almış olan avukat, eylem ve davranışının ağırlığına göre para cezası verilmesi yerine işten çıkarma cezası da verilebilir.
Bunun yanında Avukatlık Yasasının 45/2-3 maddesinde yer alan hakimliğe ve avukatlığa engel suçlardan biri ile hükümlü olanlar veya avukatlıktan yasaklananlarla her ne şekilde olursa olsun işbirliği eden veya ofisinde çalıştıran avukatlara doğrudan en az işten çıkarma cezası verilir.
MESLEKTEN ÇIKARMA: Avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesidir. Avukatlık ortaklığı içinde baro avukatlık ortaklığı sicilinden silinmesidir.
Avukatlık Yasasının 136/1 maddesi gereğince, Aynı yasanın 5/a maddesinde belirtilen “taksirli suçlar hariç, kesinleşmiş bir kararla 2 yıldan fazla hapis veya 1 yıldan fazla ağır hapis cezasıyla veya basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından biri ile hüküm giymiş olmak” meslekten çıkarma cezasını gerektirir. Ayrıca bu sayılanlardan yüz kızartıcı suçlardan hüküm giyenler, cezası ertelenmiş yada paraya çevrilmiş veya affa uğramış bile olsa bu ceza ile karşı karşıya kalacaklardır.
Yeni TCK’da hapis ve ağır hapis farkı kaldırıldığı için bu ceza taksirli suçlar hariç 2 yıldan fazla ceza alan avukatlar için uygulanacaktır. Yine isim olarak belirtilen suçlarda önemli olan suçun nitelendirilmesidir. Bu bağlamda süre önemli değildir.
Önemli bir noktada, disiplin kurullarında önce uyarma cezası, sonrada kınama, para cezası, işten geçici çıkarma ve meslekten men cezası sıra ile verilmekle birlikte, disiplin kurullarının yetkisi geniştir. Disiplin kurullarının avukatın davranışının biçimi ve ağırlığına göre sıralama yapmadan ceza verebileceğidir. Bu durum Disiplin cezalarının caydırıcılığı ilkesi gereği böyledir.
Avukatlık Yasasının 64. maddesi gereğince şikayetli avukat, baro yönetim kuruluna savunma vermek zorundadır. Savunma verilmediğinde Baro tarafından idari para cezası verilebilir. İdari para cezası disiplin cezası değildir.
Avukatlık Yasasının 138. maddesi de, baroya yazılmadan önceki eylem ve davranışlar ile meslekten çıkarma cezasını gerektiren bir eylem değilse, disiplin kovuşturmasına neden olmayacağını belirtmektedir. Tabi ki staj dönemi bu hükmün dışındadır. Yine avukat, avukatlıktan ayrılsa bile avukatlık sırasındaki eylem ve davranışlardan disiplin yönünden de sorumludur.
İŞTEN YASAKLAMA: Avukatlık yasasının 153. maddesi, işten yasaklamayı düzenlemektedir. Bu maddeye göre; Hakkında meslekten çıkarma cezasını gerektirecek mahiyette bir işten dolayı kovuşturma yapılmakta olan avukat disiplin kurulu kararıyla, tedbir mahiyetinde işten yasaklanabilir. Bu kararın verilmesi için ilgilinin dinlenmiş veya dinlenmek üzere çağrılmış olması gerekmektedir.
Disiplin kurulları kendi başlarına yani resen harekete geçemezler. Baro yönetim kurulunun talebi ile hareket ederler ve baro yönetim kurulunun istemi ile sınırlı olarak dosyayı incelerler.
İTİRAZ: Disiplin Kurulu kararlarına karşı TBB Disiplin Kuruluna 30 gün içinde itiraz edilebilir.
ZAMANAŞIMI: Avukatlık Yasasının 159. maddesine göre disiplin cezasını gerektiren eylemden itibaren 3 yıl geçmiş ise disiplin kovuşturması yapılamaz. Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez. Yine disiplin cezasını gerektiren eylemden itibaren 4,5 yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez. Eğer eylem aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve yasada bu suç için daha uzun bir zamanaşımı süresi varsa bu süre dikkate alınır.
Disiplin cezaları kesinleşince uygulama alanı bulur. Ceza alan avukat cezadan itibaren 5 yıl geçince Disiplin Kuruluna başvurarak disiplin cezasının sicilden silinmesini isteyebilir.
AVUKATLIĞIN AMACI: Avukatlık Yasası madde 2.
Avukatlığın amacı, hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derece yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi ve kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmalarına tahsis eder.
Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.
AVUKATLIKLA BİRLEŞEMEYEN İŞLER: Avukatlık Yasası madde 11.
Aylık ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.
*Avukat, centilmen, dürüst ve namuslu ayrıca görünüşüne dikkat eden kişidir.
1) Avukat, müvekkiline dava hakkında bilgi verme ve aydınlatmayla yükümlüdür.
2) İhale gün ve yerinin müvekkile bildirilmesi özen yükümlülüğünün gereğidir.
3) Bir haktan vazgeçme sonucunu doğuracak işlemlerde müvekkilden yazılı izin talimat alınması zorunludur.
4) Aynı konuda geçerli ilam varken, yeni dava açacağını bildirerek ücret istemek “doğruluk” ilkesiyle bağdaşmaz.
5) Avukat ceza kovuşturmasında gerçek ne ise onu söylemeli, iddiasının arkasında durmalıdır.
6) Yasa gereği ibrazı zorunlu belgeler verilmeli, karşı tarafın savunma hakkı kısıtlanmamalıdır.
7) Haricen yapılan tahsilatı zamanında dosyasına bildirmeyerek icra işlemlerine devam etmemelidir.*
8) Alacağın tahsil edilmesine karşın, icra işlemlerine devam etmek “doğruluk” ilkesiyle bağdaşmaz.*
9) Avukat muvazaalı işlemler içinde olamaz.
10)Mahkumiyetle sonuçlanan yanlışlığın giderilmesi karşı taraftan beklenmemeli, avukat kendisi yapmalıdır.
11)Yapılacak işin garantisi olarak teminat senedi verilemez.
12)Karşı tarafın adresinin yanlış bildirilerek işlem yapılması dürüstlük kuralına aykırıdır.
13)Avukat kişisel ve mesleki taahhütlerine uygun davranmakla yükümlüdür.
14)Avukat kişisel teminat mektubu veremez, mektup getirilerinden yararlanamaz.
15)Özel bir faiz sözleşmesi yoksa yürürlükteki faiz oranından fazla faiz isteyemez.*
16)Ücret ve vekaletname alınmasına karşın dava açılmaması.*
17)Delillerin toplanmış ve yapacak bir şey olmadığı inancı, davanın sonraki duruşmalarına girmeme hakkı vermez.
18)Borçluya uyarı mektubu doğaldır, ancak tehdit içermemelidir ve icra takibinden sonra yazışmalar icra kanalıyla olmalıdır.
19)Meslek etiğine aykırı vaat ile dava almak “doğruluk” yükümlülüğü ile bağdaşmaz.
20)Avukat yanlışlıkla yapılan tebligatı merciine iade etmeli, ilgilisini bilgilendirmelidir.
21)Yabancı uyruklu şahsı, teminat yatırma külfetinden kurtarmak için takip konusu alacağı temlik alıp, üçüncü şahsa temlik etmesi kabul edilemez.
22)Avukat, yargı giderini üstlenerek iş kabul edemez.
23)Müvekkille ilgili gözlemlerin başka bir davada aleyhine kullanılması “doğruluk” ilkesiyle bağdaşmaz.
24)Kamu düzenine ilişkin genel ve kesin yetki kuralına aykırı işlem yapılması disiplin cezasını gerektirir.
25)Avukat, sekreteri veya yakın akrabalarına satış yapmaktan çekinmelidir.
26)Avukat, ilgili olduğu dosyada kendi adına ihaleye giremez.
27)Hakkındaki şikayetten vazgeçmeyi kabul ile vekalet ücretinden vazgeçmek görevin kutsallığı ile bağdaşmaz.
28)Avukat müvekkilin her dediğini kabul edemez.
29)Takibin durdurulmasına karşın icra işlemlerine devam etmek “doğruluk” ve “özen” yükümlülüğü ile bağdaşmaz.
30)Müvekkilini cezadan kurtarmak amacıyla bir başka sanığa nasıl savunma yapması gerektiği bildirilemez, suç üstlenmesi istenemez.
31)CMK görevlisi avukat sanıktan ayrıca ücret alamaz.
32)Adli yardım koşulları olmadığını gören avukat durumu baroya bildirmek zorundadır.
33)CMK veya adli yardım görevlisi avukat işi özenle takip etmek zorundadır.
34)Baroca görevlendirilmeyen avukatın kendiliğinden müdafilik görevini üstlenmesi mesleki düzen ve dayanışmaya aykırıdır.
35)Avukat durulmaya ve keşif mahalline alkollü olarak katılamaz.
36)Avukat kararın temyizinde yarar görmese de müvekkilini bilgilendirip yazılı iznini almadıkça, kararı temyiz etmek zorundadır.*
37)Çıplak gözle senette tahrifat olduğunu gören avukatın takip yapması “doğruluk” ilkesiyle bağdaşmaz.
38)Hukuk kötüye kullanılarak karşı yan taciz edilemez.
39)Avukat muhatabına gönderdiği yazı ve ihtarname içeriğinden sorumludur.
40)Avukat özel yaşamına özen göstermelidir.
41)Avukat karşı tarafın vekili varsa, vekilinin olmadığı bir ortamda karşı taraf ile görüşemez.
42)Sır saklama ahlaki bir görev değil yasal zorunluluktur.
43)Avukat kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz ve haksız olduğu kanısına varırsa teklifi reddetmek zorundadır. (Av. Y. Madde 38/a)
44)Aynı işten menfaati zıt tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa teklifi reddetmek zorundadır. (Av. Y. Madde 38/b)
45)Alacaklı olan müvekkiline ait icra takipleri devam etmekte iken, bu müvekkil aleyhinde icra takibi yapılamaz.
46)Aynı büroyu paylaşan avukatlar, menfaati zıt taraflara vekil olamazlar.
47)Avukat, kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa teklifi reddetmek zorundadır.
48)Avukatlık ücreti dava değerinin % 25’inden fazla olamaz.
49)Avukat gerek dilekçelerinde gerekse mahkemede meslektaşına yönelik küçük düşürücü, rencide edici beyanlarda bulunamaz.
50)Avukat söz ve yazılarda üslup düzeyine özen göstermelidir.
51)Müvekkil tarafından yazılan ve suç sayılan sözlerin avukat tarafından aynen dilekçeye yazılması veya duruşmada tekrarlanması mesleğin bağımsızlığı ilkesiyle bağdaşmaz.
52)Kesinleşmiş bir yargı kararı yoksa “dolandırıcıdır” sözü kullanılamaz.
53)Ücretini alamadığı için müvekkili hakkında icra işlemi yapan avukat bu durumu Baro Yönetim Kuruluna yazılı olarak bildirmek zorundadır.
54)Dosyadaki başka avukatın vekaletinin üzerine vekalet koymak isteyen avukat bu durumu diğer avukata yazılı olarak bildirmek zorundadır.
55)Avukat hakkında işlem yapan avukat bu durumu baroya bildirmek zorundadır.
56)Ücretini alamadığı için istifa eden avukat önce müvekkiline yazılı olarak durumu ihtar etmeli, akabinde istifa gerekçesini dilekçesine yazarak dosyaya sunmalıdır.